MENÜ
ANA SAYFA
Pencereyi Kapat
"Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi" - Atölye BİA
Atölye
15 Nisan 2022
Atölye
15 Nisan 2022

“Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi”

Okuma Süresi: 4 dk
Atölye BİA’nın 2022 tematik atölyelerinin ikincisi olan Spor Haberciliği, 14 Nisan’da (dün) 17 kişinin katılımıyla online olarak gerçekleştirildi. Konuk Bağış Erten, kolaylaştırıcı Sevilay Çelenk idi.

Atölye BİA’nın Nisan-Mayıs aylarında akademisyen Sevilay Çelenk kolaylaştırıcılığında düzenlediği tematik atölyelerden ikincisi olan Spor Haberciliği, 14 Nisan’da (dün) 17 kişinin katılımıyla online olarak gerçekleştirildi. Atölyenin konuğu Eurosport Türkiye’nin Genel Yayın Yönetmeni Bağış Erten idi.

Atölye BİA’nın Nisan/Mayıs ayları boyunca akademisyen Sevilay Çelenk kolaylaştırıcılığında gerçekleştirdiği atölyelerden ilki Kültür-Sanat Haberciliği üzerineydi. Tematik atölye dizisinde yer alan diğer tematik atölye başlıkları ise şöyle:

"Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi" - Atölye BİA

14 Nisan Perşembe akşamı 18.00 – 20.00 saatleri arasında gerçekleşen atölyede; spor haberciliğinin ne olduğu, neleri kapsadığı, dünyada ve Türkiye’de nasıl yapıldığı ve nasıl yapılması gerektiği, spor haberciliğinin neden gerekli olduğu, etik kurallarının neler olduğu, sınırlarının belli olup olmadığı ve nasıl bir dinamiğe sahip olduğu üzerine konuşuldu, Erten, deneyimlerini aktardı.

"Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi" - Atölye BİA

Atölye, Sevilay Çelenk’in kolaylaştırıcılığında, Erten’in spor alanında nasıl çalışmaya başladığını anlatmasıyla başladı.

“Siyasi ve idari bir iradenin tercih ettiği gazetecilik biçimi”

Erten, spor gazeteciliğinin tarihsel gelişiminden bahsetti.

“Spor öyle bir hale geldi ki, dönemin ruhuyla hangi nefret suçunu söyleseniz, o nefret suçunu burada bulabiliyoruz” diyerek gazetelerde spor haberlerinin verilişine dair örnekler gösterdi.

"Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi" - Atölye BİA

Erten, “90’lardan bugüne hala o kadar kötü durumda mıyız? Başka kötülüklerimiz var ama o dönemlerin ‘karanlık çağ’ olarak altını çizmekte fayda var” dedi.

“Açık Mert Korkusuz diye bir gazete vardı, Allahtan o da kapandı. Korkunç bir dönem olan 90’ların yarattığı bir deformasyan var, ama 90’lar neden böyle bir haldeydi diye sormadan da bunu anlayamayız” diyen Erten, spor haberlerine o dönemde gazetelerde nasıl yer bulduğuna dair örnek haberler gösterdi.

“Sosyolog olsak 20-30 yılı bir gözlem alanı olarak belirleriz, bir toplumu anlamak için, belirli bir değişimi görmek için” diyen Erten şunları aktardı:

“Ama spor alanında 6-7 sene içinde bambaşka bir dönüşüm görebiliriz. Dolayısıyla bunu sosyolojik bir veri olarak kabul edemeyiz, bu belli ki siyasi bir iradeyle değişen bir durum. Yani bu aslında sadece siyasi değil, idari bir iradenin de tercih ettiği bir gazetecilik biçimi.

“90’larda spor alanı indirgemeci bir hale getirildi”

“Toplum böyle, onun da istediği böyle diye açıklayabileceğimiz bir gazetecilik değildir spor. 90’larda spor alanı indirgemeci bir hale getirildi, dolayısıyla bugün de saygın bir spor gazeteciliği ekolünün geliştirilmesi için çok çalışıp çok didinmek gerektiği ortada.”

Çelenk, Erten’e, “Spor sanki diğer alanlara göre, gazetecilerin üstünde çok baskı olmadığı ve daha rahat çalıştığı bir alan gibi görünüyor, dışarıdan. Sanki son yıllarda, şike krizinden beri giderek daha fazla politize oldu bu alan. Belki de hep politizeydi. Sanki AKP’li yıllarda bir tarafta yargı bir tarafta siyaset bir tarafta da spor kulüpleri… Dolayısıyla bu alan toplumun kutupsallaşmasını çok mu ağır yaşadı?” diye sordu.

"Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi" - Atölye BİA

Erten, şöyle cevapladı:

“Ben spor gazeteciliği yaparken, o dönem spor anlatırken şöyle diyordum. ‘Sendika iyidir’ dediğinizde, size ‘solcu’ diyorlardı, ‘sporda sendika iyi bir şeydir’ dediğinizde ‘haklısın’ diyorlardı. Bu aradaki ayrım şöyle tanımlanabilir: Önyargı duvarı. Bu kadar politize olmadığı zaman, bir önyargı duvarının arkasına topu aşırabiliyorduk. Biz spor üzerinden bir şeyler anlatarak, dayanışma, insani değerler, etik kodları bir şekilde anlatabiliyorduk. Sporun böyle bir gücü ve ruhu vardı.”

“Spor yanlı, taraflı olunan bir alan”

Spor alanında yıllar içerisinde yaşanan kırılmalardan da bahseden Erten, deneyimlerini aktardı:

"Gazetecilik mesafe işidir, taraftarlık ise mesafesizlik işi" - Atölye BİA

“Spor çok polarize oldu şimdi. Sporun kendisi ve politikalarıyla ilgili bir şeyler söylemek siyaset gazeteciliğinde söylemekten daha zordu.

“Gazetecilik bir mesafe işidir, taraftarlık da bir mesafesizlik işi. Ne kadar taraftarsanız o kadar kötü gazeteci olacağınız aşikardır. Dolayısıyla spor yanlı, taraflı olarak başladığımız bir alan zaten.”

Erillik ve spor ilişkisi, spordaki başarıların milliyetçi duygularla iç içe geçmesi üzerine de konuşuldu.

Atölye soru-cevapların ardından sona erdi.

Bağış Erten hakkında

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1998’de mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Yakın Tarih yüksek lisansını tamamladı ve iki yıl araştırma görevlisi olarak çalıştı. Daha sonra İletişim Yayınları’nda editörlük yaptı. Modern Türkiye Siyasi Düşünce Ansiklopedisi’nin yayın kurulunda yer aldı, ansiklopedinin yayın sekreteriydi. İlk yazısı 1994 yılında yayımlandı. O günden beri de yazıyor. Yazıları Bizim Gazete, Ekspress, Radikal Futbol, Radikal, Tam Saha, Four Four Two, Cumhuriyet ve kurucusu olduğu Socrates’te yayımlandı. 2005-2017 yılları arasında spor yorumculuğu yaptı. Önce CNN Türk sonra da NTV Spor’da görev aldı. Şu anda Eurosport Türkiye’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak çalışıyor. Aynı zamanda Kadir Has Üniversitesi’nde öğretim görevlisi ve Spor İletişimi Sertifika Programı direktörü. 1973 Ankara doğumlu.

Sevilay Çelenk hakkında

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümünde öğretim üyesi iken barış imzacısı olması nedeniyle 6 Ocak 2017 tarihinde 679 sayılı KHK ile görevinden ihraç edildi. Lisans eğitimini aynı üniversitenin Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümünde 1990 yılında tamamladı. 1994 yılında kurulmuş olan ancak 2001 yılında kendini feshederek Eğitim Sen’e katılan Öğretim Elemanları Sendikası’nda (ÖES) iki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptı. Türkiye’nin sivil toplum alanında tarihsel ağırlığa sahip kurumlarından biri olan Mülkiyeliler Birliği’nin 2012-2014 yılları arasında genel başkanı oldu. Birliğin uzun tarihindeki ikinci kadın başkandır. Eğitim çalışmaları kapsamında Japonya ve Almanya’da bulundu. Estonya Tallinn Üniversitesi’nde iki yıl süreyle dersler verdi. Televizyon-Temsil-Kültür, Başka Bir İletişim Mümkün, İletişim Çalışmalarında Kırılmalar ve Uzlaşmalar başlıklı telif ve derleme kitapların sahibidir. Türkiye’de Medya Politikaları adlı kitabın yazarlarındandır. Çok sayıda akademik dergi yanında, bilim, sanat ve siyaset dergilerinde makaleleri yayımlandı. Birçok gazetede ve başta bianet olmak üzere internet haberciliği yapan mecralarda yazılar yazdı.