Erdem Gül: “Çözüm için Adalılar’la birlikte hareket edeceğiz”
Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Bürosu Haber Müdürü’yken gazetenin yayın yönetmeni Can Dündar’la yaptıkları “MİT Tırları” haberi nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanan, yaptığı haber nedeniyle yargılanan ve 92 gün hapiste yatan Erdem Gül, bugünlerde başka bir alanda hummalı bir çalışma içinde.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erdem Gül’ü Adalar Belediye Başkan adayı olarak gösterdi.
2014 yerel seçimlerinde Adalar’da CHP’nin adayı Atilla Aytaç yüzde 50.1’lik oyla Adalar Belediye Başkanı olmuştu. AKP adayı Coşkun Özden yüzde 42.1, DSP adayı Muammer Melih Civelek ise yüzde 00.2 oy almıştı. Dolayısıyla Erdem Gül Adalar’da belediye başkanlığına en yakın isim olarak görünüyor.
Adalı olmadığı için ilk günlerde eleştirilmişti Erdem Gül.
Önce kendisiyle kısa bir röportaj yaptık ardından Adalılara Erdem Gül hakkında ne düşündüklerini sorduk…
Adaylığınız açıklandıktan sonra “Adalı olmadığınız” konusu etrafında bir tartışma yürüdü. Adalar halkının sorunlarına hâkim misiniz?
Ben bir gazeteciyim. Türkiye’nin hemen her yerini bilmek durumundayım. Kişisel olarak da ada çok uzun zamandır ilgi alanımda olan bir yer. Esas olarak bu Adalılık meselesi hakkında bir şeyler söylemem gerekirse bu durum çok abartıldı. Sanki Türkiye’den kopuk bir yer gibi resmedildi. Öyle bir şey yok. Türkiye’nin ne kadar sorunu varsa adaların da o kadar var. Adaların kendine özgü sorunlarını biliyorum.
Adalarda halkın ücretsiz faydalandığı plaj neredeyse yok. Adalar dışından gelenlerin de ücretsiz yararlandığı ve kamp yaptığı Burgazada’daki Madam Martha Koyu da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından açık artırmayla özel kişilere devredildi. Bu durumla ilgili düşünceleriniz neler?
Artık İstanbul’da denize girilmiyor fakat Adalar denize girmek için müstesna bir yer. Eğer yerelin yöneticileriysek bütün adalarda denize girme imkanlarını yaratmak ve halkın denize rahat bir şekilde girmesini sağlamak zorundayız. Bunun için çalışıyoruz ve bunu sağlayacağız. Geçenlerde Martha Koyu’na sahip çıkmak isteyen gönüllü bir grup arkadaşla görüştüm. Koy’un 15 yıllığına özel kişilere kiralanması karşısında hukuki bir süreç başlatmışlar. O süreçle ilgili birlikte neler yapabileceğimizi konuştuk. Sahillerin halka kapatılmaması için bulacağımız çözümlerde Adalılarla birlikte hareket edeceğiz.
Adalar halkı genelde sağlık ve ulaşımdan şikâyetçi. Bunlarla ilgili somut projeleriniz var mı?
İstanbul’da ulaşım çok büyük bir sorun. Yerel bir yönetimin yapması gereken en önemli görev ulaşımı iyileştirmektir. Deniz ulaşımını daha sıklaştırmamız gerekiyor. Bunun yanı sıra çocukların ve yaşlıların ulaşımdan yararlanabilmesi için özel projeler tasarlıyoruz.
Şu ana kadar aldığınız tepkileri nasıl buluyorsunuz?
Çok olumlu geri dönüşler alıyorum. Aynı zamanda eleştiriler de var. Eleştiri sağlıklıdır ve ilerletir. Fakat Türkiye’de bu ne yazık ki mümkün değil ve bir süredir yok edildi. Bununla birlikte gelen destekler açısından çok olumlu bir tabloyla karşı karşıyayım. Adalılarla birlikte dayanışma ve arkadaşlık içinde olacağıma inanıyorum.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sizi aday olarak göstermesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Benim CHP ile ortak bir paydada buluşmamın amacı, iktidarın tek tipleştirdiği siyasete karşı bir duruş sergilemek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir siyasette hem 2017 referandumunda hem de 24 Haziran seçimlerinde, toplumun geniş kesimleriyle birlikte hareket eden bir politika izliyor. Ben de ülkenin siyasetinin daralmaması ve otoriter yapının sona ermesi gerektiğini düşünüyorum. Siyasetin ve toplumun genişlemesi, özgürleşmesi için bu bakış açısını destekliyorum. Ve tabii ki kendisinin bana böyle bir imkân yaratmasından dolayı onur duyuyorum.
Adalılar Erdem Gül hakkında ne düşünüyor?
Erdem Gül’le sohbetimizin ardından adalıların seçim hakkında düşüncelerini sormak üzere küçük bir gezintiye çıkıyoruz.
Büyükadalı Zeynel Abidin Şahin (66), adayın adalı olması gerektiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Erdem Gül’ün kişiliğine bir sözümüz yok, belki Adalar için daha fazla şeyler dahi yapabilir. Gül’ü tanıma sürecine kadar diğer seçim gelip çatacak. Belki çok iyi olacak ama bilemeyiz. CHP’nin kemik seçmenlerine güvenerek ‘kimi koysak seçilir’ bakışını doğru bulmuyorum.”
Burgazada’ya ailesiyle çocuk yaşta yerleşen ve 40 yılı aşkın süredir adalı olan Ülker Sayın, Erdem Gül’ün duruşunu, belediye başkan adayı olmadan önce de tutarlı ve güçlü bulduğunu söyledi. HDP’li milletvekillerinin hapse girmesinin yolunu açmasını ve CHP’nin önceki dönem politikalarını eleştiren Sayın; “Bütün bunlara rağmen Erdem Gül’ü tüm kalbimle destekliyorum. Adalar geçmişten beri çok kültürlü bir özelliğe sahip ve Gül’ün bu konuda katkıları olacağını umuyorum. İnsan hakları, doğanın korunması, hayvan hakları gibi konularda yapılacak çok şey var ve Erdem Gül en iyi aday” diyor.
Erdem Gül’ü desteklemek için hayatında ilk kez CHP’ye oy vereceğini aktaran Heybeliadalı Zübeyde Duran Dizdar ise yalnızca adalıların adaya daha iyi katkılar yapacağına dair bakış açısını doğru bulmadığını ifade ediyor. Tersi örneklerin de olduğuna vurgu yapan Dizdar; “Erdem Gül’ü değerlendirme kriterlerimiz oldukça zayıf fakat gazeteciliğe yaklaşımından yola çıkarak meslek ahlâkı olan bir isim. Belediye Başkanlığı’nda da aynı ahlâkı sürdürmesini ve adaların imar rantına kurban gitme tehlikesine karşı bir duruş sergilemesini bekliyorum” diye konuşuyor.
20 yıldır Büyükadalı olan Burhan Çiçek ise Erdem Gül’ün nasıl Adalar Belediye Başkan adayı olduğunu halka anlatmaları gerektiğini söyleyerek; “Adalılar ismini dahi duymamışken aday gösterildi. CHP’nin, halkın istekleri doğrultusunda aday göstermesi gerekiyor. Fakat tam tersi bir zihniyetle yaklaşıyorlar. 2004’de Demir Karahan, 2009’da Mustafa Farsakoğlu, 2014’de Atilla Aytaç ve şimdi de Erdem Gül; bu kişilerin seçimi CHP’nin ne kadar demokratik olduğu ortaya koyuyor” diyor.
Erdem Gül kimdir?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Adalar Belediye Başkan adayı, gazeteci.
1967 Giresun doğumlu. Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun olduktan sonra stajyerlik yaptı. 1992 yılında ANKA Ajansı’nda profesyonel gazetecilik yaşamı başladı. 1994 yılında İstanbul ve Ankara Belediyelerini kazanan Erbakan liderliğindeki Milli Görüş’ün yükselişiyle Refah Partisi’ni aktif olarak izledi. Daha sonra RP’nin iktidara geliş süreciyle beraber başbakanlık ve parlamento muhabiri olarak görev yaptı.
RP ve FP dönemlerinin sona ermesinin ardından Tayyip Erdoğan liderliğinde kurulan AKP’yi izledi. Daha sonra Taraf Gazetesi’nde yine siyasal İslam ve AKP ile ilgili haberlere imza attı. 2010 yılında Cumhuriyet’te AKP ve parlamento muhabiri olarak göreve başladı. 2013 yılında Cumhuriyet Ankara Bürosu’nun Haber Müdürü, 2014’te ise Ankara Temsilcisi oldu.
29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.
Dönemin Cumhuriyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Can Dündar ile birlikte, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı.
Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi.
92 gün tutuklu kaldığı davadan 16 Temmuz 2018’da beraat etti.