Altı mamur üstü virane bir tarihi mekan: Hazzopulo Pasajı

Günümüzde Danışman Geçidi ya da Hazzopulo Pasajı diye anılıyor. Pasajın üç kapısından biri Meşrutiyet Caddesi’ne biri Galatasaray Meydanı’na diğeri ise Panayia İsodion Kilisesi’ne açılıyor. Galatasaray Meydanı yıllardır kayıp yakınlarının her cumartesi toplanarak göz altına alındıktan sonra kaybedilen yakınlarının mezarına ulaşmak ve faillerini ortaya çıkarmak için eylem yaptıkları yer. Kayıp yakınları 700.hafta Galatasaray Meydanı’nında toplanmak için bir araya geldiklerinde polisin sert müdahalesiyle karşılaştılar. Hazzopulo Pasajına sığınan göstericilerin üstüne göz yaşartıcı bomba atıldı ve pasaj girişleri kapatıldı.

147 yaşındaki pasaj, bir zamanlar kuaför Valentin kardeşler, halıcı Flipoviç, terzi Matmazel Adel gibi kentin meşhur tüccar ve sanatkarlarına ev sahipliği yapmış. Ahmet Mithat Efendi’nin matbaası bu pasajdaymış, Namık Kemal de İbret Gazetesi’ni buradaki matbaada bastırmış. Jöntürklerin sık sık bu pasajda toplandığı biliniyor. Hazzopulo Pasajı son yıllara kadar Galatasaray Meydanı’ndaki basın açıklamalarına ve hak arama eylemlerine katılanların, kayıp yakınlarının cumartesi oturmaları öncesinde ve sonrasında buluşma görüşme mekanlarından biri olarak biliniyor.

Zaman geçtikçe dükkanlar el değiştirmiş, pasaj üst katları viraneyken avlu katı mamur görünüme bürünmüş. Avlunun etrafında kafeler, kitapçı, berber, çantacı ve gümüşçü dükkanları bulunuyor. Pasajın en eski kiracısı Şapkacı Madam Katia dükkanını işletmeye devam ediyor. Üst katlar çoğunlukla boş ve harap vaziyette.

Pasajın meşhur esnaflarından birisi de Kahveci Mustafa Amca. Mustafa Kayacan pasaja dair kendi hikayesini şöyle anlatıyor: “1985’te burayı devraldık. Birçok farklı alanda faaliyet gösteren esnaflar vardı. 2000’lerle birlikte bazı işletmeler kapanmaya başladı. Giderek açık havada çay kahve içilen bir mekan oldu. Kafeler çoğaldıkça sandalye ve masalar avluya yayılarak buralara kadar genişledi.”

2000’den sonra Beyoğlu’nun sosyo-ekonomik profili değişir. Bir tür gençlik patlaması yaşanır. Müzik dükkanları, sanat galerileri, kitabevleri, barlar ve kafeler açılır. Son birkaç yılda süreç tersine döner. Dükkanlar hızla el değiştirir, gençler daha hareketli hale gelen Beşiktaş, Kadıköy, Karaköy gibi semtlere kayar.

Hazzopulo Pasajı bu değişime en uzun süre direnen yerlerden biri. Kitabevleri ve gençlerin itibar ettiği çay ocakları, kafeleriyle yaşamaya devam ediyor.

Mülkiyet sorunu nedeniyle davalı olan pasaj sekiz yıldır kayyum tarafından yönetiliyor. O günden beri Hazzopulo Pasajı’nın geleceği belirsizliğini koruyor.

Hazzopulo pasajının en çok kullanılan girişi Galatasaray Meydanı’na açılıyor.

Hazzopulo pasajı, orta avlusu ile tipik bir üstü açık pasaj örneği.

Pasaj Beyoğlu’ndaki dönüşüme hem tanık oluyor hem de bu dönüşümü yaşıyor.

Birçok kez el değiştiren pasaj avlusundaki dükkanların çoğu günümüzde kafe olarak hizmet veriyor.

Pasajın üst katları virane durumda.

Öğle saatlerinden itibaren pasajda yoğunluk artıyor.

Pasaj esnafından Kahveci Mustafa Amca çay servisi yapıyor.

Pasajın orta avlusu, giderek genişleyen kafelerin masa ve sandalyeleri ile kaplamış durumda.

Geçtiğimiz haftalarda girişi polis tarafından kapatılan pasaj kayyuma devredildiği için dükkanların geleceği bilinmiyor.