MENÜ
ANA SAYFA
Pencereyi Kapat
İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler - Atölye BİA

İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler

Okuma Süresi: 3 dk
Dolmabahçe Caddesi’nden Süleyman Seba’ya doğru dönünce, bitişik nizam üç bloğun ev sahipliği yaptığı butik mağazalar, yeni nesil kahve dükkanları dikkatinizi çekmiştir. İşte burası Akaretler...

Granit parke taşları, butik mağazalar, fotoğraf çeken, sohbet eden, yeni nesil bir kahve dükkanının önünde bekleyen ya da sokağın bir tarafından diğerine devinim halinde insanlar, mekanların önüne yanaşan lüks araçlar… Bir de yokuş boyunca üç koldan uzanan binaların yekpareliği…

İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler - Atölye BİA

Burası, Beşiktaş’taki Dolmabahçe Caddesi’nden sağa dönünce, Şair Nedim ile Süleyman Seba caddelerinin kesişiminde yer alan, Akaretler mahallesi.

Semt, adını saray çalışanları için inşa edilen Akaretler sıraevlerinden alıyor. Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle çekim merkezi haline gelen mahalle, günümüzde soylulaştırmanın izlerini taşıyor. Eskiden işçi konutları olarak kullanılan binalar, şimdilerde popüler bir uğrak yeri ve lüks tüketimin adresi.

Soğan kavrulmayan mutfaklar…

Akaretler sıraevleri, Sultan Abdülaziz döneminde, 1875’te dönemin saray mimarlarından Sarkis Balyan tarafından yapılıyor. Dolmabahçe Sarayı’nda çalışanlar için lojman olarak tasarlanan sıraevler, üç bloktan oluşuyor. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında da konut ve iş yeri olarak kullanılıyor. Sağ, orta ve sol bloktan oluşan bir örnek binaların üst katlarında bir zamanlar Vakıflar Genel Müdürlüğü çalışanları yaşıyor. O zamanlar evinin balkonundan sokağa bakan bir mahalleli, maç zamanları Beşiktaş taraftarının yokuştan aşağı inişini görüyor. Binaların alt katında iş yeri olan bir esnaf, kar yağınca poşetiyle kayan çocukları izleyebiliyor. 90’lı yılların ortasına gelindiğinde ise bu tablo değişiyor.

İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler - Atölye BİA

Bina sakinlerinin gönderilmesiyle birlikte Akaretler’de yeni bir dönem başlıyor. 1978’den beri Beşiktaş’ta yaşayan oto tamircisi Mehmet usta, o yılları şöyle anlatıyor: “1992-95 arasında orada yaşadım. Yaşadığım sürede binalar çok bakımsızdı. Burada yaşayanları gönderdiler.”

Dönüşümün arkasındaki yetkililerden biri, 1998’de bir gazeteye verdiği röportajda mekanın yeni sahiplerini, “Daha çok yabancı işadamlarının ve firmaların tercih ettiği tarihi ofislerde, buranın değerini bilen insanların oturmasını istiyoruz. Belli bir görgünün, kalitenin olmasını istiyoruz. Kimse kimseyi rahatsız etmesin. Mesela buradaki ofisin mutfağında soğan kavrulmasın istiyoruz” diyerek anlatıyor.

Kaldırımlarda 24 saat güvenlik bekliyor

2000’lere gelindiğinde ikinci dönüşüm sürecini yaşayan Akaretler bugün artık kaldırımlarında 24 saat güvenlik görevlilerinin beklediği, butik mağazaların, yeni kuşak kahve dükkanlarının bulunduğu bir yer. Dünyanın çeşitli metropollerinde şubeleri olan oteller zinciri, ikinci dönüşüm süreci sonrası açılan mekanlardan ilki. Bir gecelik konaklama ücreti 680 lira olan otel, çoğu yurtdışından gelen misafirlerini ağırlıyor. Otelin olduğu bloğun üst kısmında gece kulüpleri ve barlar bulunuyor. Bu mekanlara lüks araçlarıyla gelenleri, valeler karşılıyor.

“Instagramdan gördüm, geldim”

İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler - Atölye BİA

Diğer yandan Akaretler öğrencilerin de ilgisini çekiyor. Bunda sosyal medyanın da etkisi var. Mahalle, insanların sadece fotoğraf çekmek için bile olsa uğradıkları yerlerden biri. Yirmi yıldır İstanbul’da yaşayan İrem Atahan mahalleye sık sık geldiğini anlatıyor.

“Instagram artık insanların yaşam alanı. Ben de burayı oradan görerek gelmeye başladım. Mutsuz hissettiğimde bile buraya geliyorum” diyor.

İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler - Atölye BİA

*Senay Demircioğlu, Erdem Yılmaz ve arkadaşları

Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğrenci olan Senay Demircioğlu da iki yıldır Akaretler’e gelip gidiyor:

“Okuluma yakın ama sadece bunun için değil, burada vakit geçirmeyi sevdiğim için geliyorum.”

Üniversiteye başladığından beri buraya gelip giden Erdem Yılmaz, “Bir öğrenciye göre yüksek fiyatları var ama ‘kaliteli’ insanlar olduğu için burayı tercih ediyorum.

Başka bir yerde 15 liraya içeceğim kahveye, burada 30 lira verebilirim” diyor.

“Kiracı olmak için sadece para yetmez”

İşçi evlerinden lüks tüketime: Akaretler - Atölye BİA

*Fotoğraf: bvwphotos.com / Akaretler 1991

Farklı kesimlere hitap ediyor gibi görünen Akaretler aslında “bir konsepte” sahip. İşçi evleri olarak başlayan, bir dönem orta ve orta-üst kesime hitap eden binalarda artık “herkes” yer sahibi olamıyor.

Akredite Ticari Gayimenkul Uzmanı Salih Begeç’in anlattığına göre, kiracı olabilmek için paranız olması yeterli değil. “Konsepti yaşatmak için binadaki yerler herkese kiralanmıyor. Marka değeri görüntüyü bozmayacak şekilde olmalı. Konutlar  yabancılara kiralanıyor” diyor.

Buradaki yerlerin herkese kiralanmadığını söyleyenlerden biri de emlakçı Murat Tamer. Dönüşümden sonra mahallenin çevresindeki konutların fiyatlarının da arttığından bahsediyor. Hatta yerel halkın da değiştiğini söylüyor: “Mahallede 120 bin kişi yaşıyorduysa, bunların 100 bini değişti.”

Uzun lafın kısası, Akaret sıraevleri bugün neoliberal kentleşme pratiğinin bir aracı olan kentsel dönüşüm projelerinin “başarılı” bir örneği. Neyse ki sosyal medya araçları sayesinde insanlar fotoğraf çekmek için bile olsa geliyor da, kamusal alan olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Atölye BİA 5-13 Aralık 2019 “Temel Gazetecilik Atölyesi” ve 24-28 Şubat 2020 “Uygulamalı Haber Atölyesi” katılımcısı.

Gaziantep Üniversitesi Gazetecilik mezunu. Üniversite bünyesinde çıkan Hemhal dergisi yazarı. Lisans döneminde Bi Gaste ve Nun Gazetesi adlarında gazetelere üç yıl boyunca haber yazdı. Birçok STK’da gönüllü görevler aldı. Atölye BİA 5-13 Aralık 2019 “Temel Gazetecilik Atölyesi” katılımcısı.