Ev hapsine alınan öğrenci: “Evimizi hapishaneye çevirdiler”
Prof. Dr. Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasının ardından başlayan eylemlerde yüzlerce kişi gözaltına alınırken, ikisi Boğaziçi Üniversitesi’nden toplam 11 üniversiteli tutuklandı. Soruşturma süreci boyunca 25 kişiye de adli kontrol olarak ev hapsi cezası uygulanıyor.
Yunus Emre Karaca, 2 Şubat’ta İstanbul-Kadıköy’de düzenlenmek istenen Boğaziçi’ne destek eyleminde polis tarafından gözaltına alınan yüzlerce öğrenciden biri.
Gözaltına alındıktan sonra arkadaşlarıyla birlikte aynı gece ifadeleri alınıp tekrar serbest bırakıldı. Bırakıldıktan 24 saat sonra evleri basılarak tekrar gözaltına alındı. 2 gün gözaltına kaldıktan sonra da tutuklama sevkiyle çıkarıldıkları mahkemece Karaca’ya ev hapsi verildi. 9 Şubat günü Denetimli Serbestlik Müdürlüğü yetkilileri tarafından bileğine takılan elektronik kelepçeyle ev hapsi süreci başlayan Karaca, gözaltındayken polis tarafından şiddet gördüğünü söylüyor.
Vedat Örüç, ev hapsi cezası alan Marmara Üniversitesi öğrencisi Yunus Emre Karaca ile gözaltı sürecinde yaşadıklarını ve ev hapsi hakkında neler düşündüğünü konuştu.
“Bu tek bir kişilik ceza değil”
Protestoları desteklediğini söyleyen Karaca, Melih Bulu’ya karşı tepkilerin sadece Boğaziçi Üniversitesi’yle alakalı olmadığını, eylemlerin genel bir üniversite isyanı olduğunu belirtti. “Avukatlarımızın getirdiği yemekleri vermediler. Almam gereken ilaçlarımı dahi almama izin vermediler” diyerek, ev hapsinin sistematik bir ceza olduğunu belirten Karaca, şöyle devam etti:
“Bu sadece tek kişilik bir ceza değil arkadaşlarım ile birlikte cezalandırdığımız bir süreç. Yani bir kişinin sürekli evde benimle kalması gerekiyorken bir kişinin de tek başına buranın maddiyatını devam ettirmesi gerekiyor. Burası aslında devletin buraya para ödemediği, kendi cezamızın masraflarını kendimiz karşıladığı bir cezaevine dönüşüyor. Yani kendi evlerimizi bir hapishaneye çeviriyorlar.”