Bir pazar günü Galata
Yağmura gebe bir sonbahar gününde sabah saatlerinden başlayarak Galata’yı dolaştık.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul kapılarına dayandığında, 180 yıldır tarihi yarımadanın tam karşısındaki tepeye yerleşmiş Galata, 14 kilometre uzunluğundaki surlarla çevrili bir Cenova kolonisiydi. Surların kuzey batı ucunda Liman’ın ağzını gören taş bir kule vardı. Surların yerinde bugün yeller esse de 1348’de yapılan Galata Kulesi bütün ihtişamıyla yerinde duruyor. İstanbul’u gözetlemeye, turistleri ağırlamaya ve aşıklar için buluşma yeri olmaya devam ediyor. Efsaneye göre eğer bir kadın ve bir erkek Galata Kulesi’ne ilk kez birlikte çıkarlarsa mutlaka evlenirlermiş. Ama çiftlerden biri daha önce Kule’ye çıkmışsa tılsım bozulurmuş.
Galata, Osmanlı İstanbulu’nun önemli merkezlerinden biridir. Bizans’ta olduğu gibi Osmanlı’da da özerkliğini yüzlerce yıl boyunca korur. Deniz ticaretinde Cenevizli tüccarlara, para hareketlerinde Levanten sarraflara tanınan ayrıcalıkların ardından Rum-Ermeni bankerlere verilen imtiyazlarla bu ayrıcalıklar 1852’ye kadar devam eder.
On iki kapılı bu varsıl liman semti, şarapçı dükkanlarıyla, yüzlerce meyhanesiyle, Cenevizli, Rum, Ermeni, Yahudi, Levanten insanlarıyla dolu dolu bir semt.
16. yüzyılın başlarında Türkler bölgeye batıdaki tenha mahallelerden başlayarak yerleşmeye başlar. Giderek çember daralır, en son 15-16 Eylül 1955’te insanların bir bölümü daha terk-i diyar eyler.
Tenhalaşan ve kimlik değiştiren semte uzun bir süre kriminal bölge muamelesi yapılır.
1980’li yıllara gelince Galata yeniden keşfedilir. Beyoğlu entelijansiyası yıkılmaya yüz tutmuş binaları satın alıp restore ederek yerleşmeye başlar. Birkaç yıl öncesine kadar kule dibindeki banklarda oturup geç saatlere kadar muhabbet eden, müzik dinleyen gençlerin gelmesiyle birlikte yeni bir görünüm kazanır. Bir süre sonra “İçki içip etrafı rahatsız ediyorlar” bahanesiyle banklar kaldırılır.
Galata’da barış ve sanat bugün de soluk alıp vermeye devam ediyor.
Yağmur yüklü bulutların dolaştığı bir sonbahar gününde insanlar ve kediler, rengarenk grafitilerle bezenmiş Arnavut kaldırımlı sokakların keyfini çıkarıyor, biz de fotoğraflarını çekiyoruz.