Tekirdağ’da Mutlak Koruma Altındaki Bölgeye RES yapılması planlanıyor
Tekirdağ’da arıcılık ve tarımsal üretim açısından önemli olan ve mutlak koruma alanı olan bölgeye, rüzgar enerjisi santrali (RES) projesi yapılması planlanıyor.
Zorlu Grup tarafından hazırlanan proje kapsamında Çorlu, Marmaraereğlisi, Muratlı, Süleymanpaşa İlçesine bağlı 13 kırsal mahalleye 42 adet türbin ve enerji depolama tesisi yapılacak.
Bölge halkı, yerleşim yerlerine yakın olması ve tarımsal faaliyetlerin olumsuz yönde etkilenmesi nedeniyle projeye itiraz etmeye hazırlanıyor. RES’lere karşı olmadıklarını belirten Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ise proje için planlanan bölgenin RES’e uygun olmadığını ve mutlak koruma alanı içerisinde yapılan tarım ve arıcılık faaliyetleri için risk oluşturacağını kaydetti.
“Mevzuata aykırı”
Söz konusu türbinlerin yerleşim yerlerine 160-220 km mesafede olmasının insan sağlığını olumsuz yönde etkilemesi, oluşabilecek herhangi bir mekanik arızanın yaratacağı riskler açısından da yer seçiminin mevzuata uygun olmadığına dikkat çekiliyor.
Süleymanpaşa ilçesi Köseilyas mahallesi muhtarı Mahir Sadık, projeye ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na itiraz dilekçesi sunacaklarını söyledi. Kırsal mahalle olarak tanımlanan Köseilyas’ın ve proje alanı içerisinde kalan diğer yerlerin ülkenin en verimli topraklarına sahip olduğunu ve bölgenin tarımla geçimini sağladığını söyleyen Sadık, şöyle dedi:
“Türkiye’nin en verimli toprakları burada. RES’ler aha uygun yerlere yapılabilir. Biz her şeye karşı değiliz. Uygun şartlarda, etrafa zarar vermeden yapılabilir.”
İtiraz
TMMOB Tekirdağ Şube Başkanlığı ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne projeye ilişkin itiraz dilekçesini sundu.
Dilekçede, yerleşim yerlerine yakın olması, kurumlar tarafından desteklenen arıcılık alanında mutlak koruma altında olduğu ve proje uygulama alanının “Büyük ova Koruma” alanı içerisinde yer aldığı, tarımsal bütünlüğü ve tarımsal verimi olumsuz etkileyeceğine dikkat çekildi.
Bilimsel tespitlerin tamamının gözetilmediği vurgulanırken, proje hazırlamada orman mühendisi, ziraat mühendisi ve meteoroloji mühendisi bulunmadığı, meteorolojik verilere bağlı olarak çevresel etkilerin belirlenmesi için uluslararası kabul görmüş ve EPA tarafından önerilen bir emisyon dağılım modeli ile modelleme yapılması gerektiği, modellemede Tekirdağ İstasyon verileri kullanıldığı, Süleymanpaşa, Marmaraereğlisi, Çorlu, Muratlı bölge istasyon verileri kullanılmaması nedeniyle gerçek bir modellemeyi temsil etmediği kaydedildi.
Arı popülasyonunda azalma
Doğru istasyon verileri kullanılmadığı için Vize İlçesi Küçükyayla RES projesinin ise mahkeme tarafından itiraz yolu kapalı olmak üzere iptal edildiği hatırlatıldı.
Bölgede arıcılık faaliyetleri sonucu kalitesi yüksek bal üretildiği ve bölge halkının ekonomik gücünü yükseltmek için arıcılığın ilgili kurumlarca teşvik edildiği ve arıcılıkta mutlak koruma altına alındığına değinilirken, araştırmalarda RES’lerin yoğunlaştığı bölgelerde bal arısı popülasyonunun önemli kayıplar yaşadığı belirtildi.
Dilekçede, ekolojik dengeye ve yerleşim alanlarına etkisi ve itiraz gerekçeleri şu şekilde:
– Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi ile ilgili hükümlerine aykırılık teşkil ediyor.
Çiftçilere tazminat
– Söz konusu alan göçmen kuşların göç rotaları üzerinde bulunması nedeniyle en az bir yıllık izleme yapılmadığı ve göçmen kuşların durumları ile ilgili bilgiler ile proje hazırlamada bir ornitolog görüşü bulunmamaktadır.
-Tarım alanları ile otlaktaki rüzgar fırıldakları toprak yüzeyindeki nemli havayı yukarı çekip, toprağın kurumasına, bitkilerdeki terlemenin artmasına ve toprak yüzeyindeki nemli havanın yok olmasına, tarım alanlarında üründe miktar ve kalite kaybına, otlaklardaki otların erken kurumasına sebep olur. Üretilen elektrik enerjisinden sağlanan gelirden çiftçinin ürün kaybı ile hayvanlarını beslemek için, vermek zorunda kaldığı ek yem parası tazminatı ödenmelidir.
-Proje uygulama alanı “Büyük ova Koruma” alanı içerisinde yer alması tarımsal bütünlüğü ve tarımsal verimi olumsuz etkilemektedir.
-Söz konusu türbinlerin yerleşim yerlerine 160-220 km mesafede olması insan sağlığını olumsuz etkilemesi, oluşabilecek herhangi bir mekanik arızanın yaratacağı riskler açısından yer seçimi mevzuata uygun değildir. Projenin önemli bir kısım kontrol gelişim alanı içinde olması nedeniyle mevzuata aykırılık bulunmaktadır.
1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Revizyon Çevre Düzeni Planının dört temel ilkesi olarak belirlenen; Sürdürülebilirlik, Kırsal Kalkınma ve nüfus kaybının önlenmesi, Sanayi gelişiminin planlarla sınırlandırılması, Entegre ulaşım sistemleri ile desteklenen işlevsel bağlantıların kurulması, İlkelerinden de hareketle; özellikle kentsel yerleşim alanları, orman–tarım–mera alanları, yeraltı ve yer üstü su varlıkları maden alanları, depolama alanları, kentsel hizmet olanları, kültürel tarihi ve doğal çevrenin, toprağın, suyun kirlenmesine ve bu varlıkların korunmasına ilişkin olarak, getirilen düzenlemelerin uygun olup olmadığı, planın vizyonu ve ilkelerinin aynı alanda varlığını sürdüren değerlerle uyumunda gözetilerek planlama ilkeleri bakımından yeterli değerlendirme yapılmamıştır.