Ülke bir suç mahalli
Çizer Aslı Alpar’ın “Olay Yeri” isimli kişisel sergisi geçtiğimiz Cuma günü Ankara Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde açıldı. “Sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünyanın hayali” ile çizdiğini söyleyen Alpar’ın sergisi, son 20 yılda yaşadığımız ve tanık olduğumuz hak ihlallerine odaklanıyor. “Beklediğimin çok üzerinde bir katılım oldu” diyerek gösterilen ilginin şaşkınlığını üzerinden atamadığını belirtti.
Son 20 yılın panoramasını sunan Olay Yeri, 2002’den beri iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yönetiminde yaşananlara odaklanıyor. Türkiye’de insan haklarını korumakla görevli mercilerin yetkilerini kötüye kullanarak hak ihlallerinin önünü açtığını belirten Alpar neden “Olay Yeri” ismini seçtiğini şöyle anlattı: “Özellikle son 5-6 yıldır yaşadığımız çok büyük acılar var. Ve bunların hepsi suç. Ne yazık ki burası artık herhangi bir ülke değil, bir suç mahalli. Bu dönemi anlatan işler yapmaya çalıştığım için serginin adını Olay Yeri koymayı doğru buldum.”
“Bunlar daha iyi bir dünya için”
Alpar, eşitlik için, yaşamak için meydanlara çıkan kadınlardan, 16 Nisan 2017’deki halk oylamasına, Gezi Parkı direnişinden, 10 Ekim Ankara katliamına kadar hem tanığı hem de mağduru olduğumuz yaşanmışlıkları bir olay yeri olarak nitelendiriyor. Pek çok hukuksuzluğu barındıran bu olaylar için “Yaşaması çok daha ağır ama çizdikçe biraz o yükü sırtımdan atmış oluyorum” dedi. Çizdikçe kendisini daha iyi hissettiğini belirten Alpar, bunu şöyle açıkladı: “Sanırım ortak geliştirdiğimiz bir politika var. Ben ‘sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya için’ diyorum buna. Aslında bir politikanın, bir dünya görüşünün hayalini çizmeye çalışıyorum.”
Olay yeri olarak tarif ettiği ortamdaki izlerin silinmeye çalıştığını “delillerin hemen hemen karartılmış” olduğuyla ifade eden Alpar, “Bu suç bir şekilde tamamlandığında, yani AKP iktidarı sona erdiğinde olay yerinde hiçbir iz bulamamak fikri açıkçası beni korkutuyor dedi. Bu yüzden unutmamak için çizdiğini belirtti. Hak ihlallerine dayalı bir yaşamın parçası olmanın zorluğunu aynı zamanda çizerek ve üreterek aşmaya çalışıyor Alpar. Çizimlerinde sadece kendi emeğinin olmadığına dikkat çekerek, “Bunlar daha iyi bir dünya için herkesin çizgileri belki de. Çünkü birlikte üretiyoruz” dedi.
“Kişisel olan politiktir”
Pek çok tartışmanın merkezinde olan kişisel ve politik olan arasındaki ilişki bu sergide de karşımıza çıkıyor.
“Çok kişisel gördüğümüz işler, bu dönemin ruh hâlinin yansıması bir taraftan” diyerek bunu onaylayan Alpar, iktidar tarafında körüklenen kadın düşmanlığından örnek verdi. “İktidarın en temel politik yönelimlerinden bir tanesi açık bir kadın düşmanlığı. Hâliyle regl olduğumu çizmek aslında bir yandan politik bir şey. Yaşadığımız politik suçlar mutlaka duygu durumumuza yansıyan bir durum.”
Bu yüzden, feminizmin argümanlarından birisine işaret eden “kişisel olan politiktir” sloganını anlamlı bulduğunu söyledi.
Bununla birlikte, kişisel olan ile politik olan arasındaki bağı yalnızca kadın mücadelesiyle sınırlamanın yerinde olmadığına şu ifadelerle değindi: “Her şeyin politik olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bütün yaşamımız tüketim kültürüne ve kapitalist sisteme haiz. Dolayısıyla her şeyimiz politik. En kişisel duygumuzda bile politik bir temas, politik bir gölge olduğunu düşünüyorum.” Alpar’a göre kişisel alana atfedilen her şeyde, politik suçların bir izini bulmak mümkün: “Karışık olmak, ama kendimizin halledebileceğini ummak bir yandan bence çok politik bir şey.”
Sergi 9 Ocak 2022’ye kadar açık
Sanatseverler Çankaya Belediyesi’nin “5 Sanatçı, 5 Sergi – Buluşmalar” projesi kapsamında açılan sergiyi Ankara Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde 9 Ocak’a kadar ziyaret edebilecek. Açılış gününde yoğun ilgi gören sergide Alpar’ın yanı sıra Hasan Doğan Yılmaz, Beyza Durhan, Mehmet Sıddık Turan ve Maze Sürer’in eserleri de yer alıyor.
* Adres: Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi J.F. Kennedy Caddesi No:4 Çankaya/Ankara Tel: (0312) 468 21 05