Gazi Mahallesi esnafı pandemiye direniyor
Kısa sürede tüm dünyaya yayılan Covid-19 ve bu kapsamda alınan önlemler, işletmeleri ekonomik açıdan çok etkiledi. Özellikle kendi yağında kavrulan küçük işletmeler, personel çıkarmak gibi yollara gitmek zorunda kaldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre, marttan aralık ayına kadar toplam 18 bin 184 “gerçek ticari işletme” yani bir kişinin kendi adına işlettiği işyeri kapandı.
Birçok ilde, ilçede olduğu gibi İstanbul’un Sultangazi İlçesi’ne bağlı Gazi Mahallesi esnafı da işletmelerini ayakta tutmaya çalışırken, Covid-19 önlemleri kapsamında alınan yeni tedbirlerin ardından satışlarının daha çok düştüğüne ve verilen desteğin yetersiz olduğuna dikkat çekiyor.
Lokantacı Fuat Obalı ve Selda Gölcü, ayakkabıcı Mustafa Yıldırım, giysi dükkanı işleten Perihan Göksu, model makineci Şehriban Akbulut bianet‘e konuştular.
“Paket servis bizim için zorlayıcı”
Fuat Obalı, 25 yıldır Gazi Mahallesi’nde lokanta işletiyor. Ancak pandemi nedeniyle bunu daha ne kadar sürdürebileceğinden emin değil. Lokantaların sadece paket ve gel-al servise geçmesinin satışlarında ciddi düşüşe neden olduğunu belirten Obalı, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Biz masa servisi organize eden bir işletmeyken pandemi bizi bir anda paket servisiyle çalışmak zorunda olan bir işletmeye çevirdi ancak bu durumda üretmek sanıldığı kadar kolay değil. Çünkü paket servis beklentilerin yüksek olduğu, zamanlama sorununun kolay kolay aşılamadığı bir alan. O nedenle bizim için çok zorlayıcı oldu. Ciro bazında satışlarımızda yüzde 60 düşüş yaşadık. Bu da işletmenin varlığını gayri iradi bir seviyeye çekti.”
“İşletmeler, musluk gibi açıp kapanamaz”
Obalı’ya göre, pandemiyle alınan önlemler yetersiz ve doğru yürütülmüyor. “Market açıkken, otobüsler tıklım tıklımken… Pandemiyle ilgili doğru bir yönetim olduğunu düşünmüyorum” diyor ve ekliyor:
“Burası 25 yıllık bir işletme, bir musluk gibi kapatıp bir gece önceden açılacağını açıklayamazsın. Çünkü işletme organizasyonu sekteye uğratılınca personeli dağıtıyorsunuz, onların yeni hayatıyla ilgili tasarrufları başlıyor. Bu şekilde işletmeleri yok ediyor, biçiyorlar.”
“Devlet desteği, gazoz kapağıyla su vermek gibi”
Tüzel kişiliği olan bir işletme olduğundan devletin sunduğu kira ve gelir kaybı desteğinden yararlanamadığını belirten Obalı, “Sanki biz bu krizin içinde değiliz, aynı atmosferde yaşamıyoruz; bize ödenek verilmiyor. Şahıs firmalarına da ödeneceği söylenilen rakam zaten kira desteği olamayacak kadar az. Devlet 1000 lira destek sunuyor ama bizimki gibi bir işletmenin sadece aylık elektrik maliyeti, 3500 lira. Devlet yardımı; size susadığını söyleyen birine gazoz kapağıyla su vermeye benziyor. Denetleyen merci su verdiniz mi diye sorduğunda, evet cevabını veriyorsunuz. Görünürde su vermiş oluyorsunuz ama o kişinin susuzluğunu kesinlikle gidermiyorsunuz” diyor.
“Garsonlarımızı işten çıkarmak zorunda kaldık”
Gazi Mahallesi’nde 1.5 yıldır lokanta hizmeti veren, çiçeği burnunda bir işletme sahibi Selda Gölcü de, pandemi ve kısıtlamalardan dolayı sıkıntılar yaşadığını söylüyor. Gölcü, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Tam işlerimizi yoluna koyduk, çevreye ve mahalleye kendimizi alıştırdık derken salgın ortaya çıktı. Yeni işletme olarak bir anda böyle zorlu süreçle karşılaşmak büyük sıkıntı. Ekonomik olarak hem biz hem de çalışanlarımız büyük sıkıntı yaşadı, yaşıyor. Garsonlarımızı ve komilerimizi işten çıkarmak zorunda kaldık. Onlar devletten kısmi ödenek aldılar fakat belli bir süreliğine ayakta kalabilecekler. Daha sonra ne yapacaklar bilmiyoruz, onlar için de endişeliyiz.
“İşletmeyi paket servisle döndürmeye ve çalışanların maaşlarını ödemeye uğraşıyoruz. İşletme sahibi olarak neredeyse hiç kazanç sağlamıyoruz. Bu kısıtlamalar normal, sağlık için gerekli. Ancak işletmeler için devlet desteğinin daha ön planda olmasını beklerdik.”
“Kira ödemekte zorlanıyorum”
Gazi Mahallesi’nin eski esnaflarından biri de 35 yıllık ayakkabıcı olan Mustafa Yıldırım. Pandemiden kaynaklı satışlarında yüzde 50 düşüş olduğunu söylüyor. Zaman zaman kirasını ödemekte zorlandığını anlatan Yıldırım da, “Dükkân sahibi kolaylık sağlamaya çalıştı, pandeminin ilk zamanları yarım kira almadı. Ancak o da bir yere kadar. Kira ve gelir kaybı desteğine başvurdum ancak talebim kabul edilmedi. Pandemiden önce kendimize göre oturmuş bir sistemimiz vardı. Daimî ve tanıdık müşterilerimizin varlığıyla işletmeme kazanç sağlayabiliyordum. Önceden hasta sonu ailesiyle alışverişe gelenler oluyordu. Şimdi mecbur kapalıyız. Kar yağışında bir gün de olsa satışlarımız hareketlendi, yüzümüzü güldürdü. Sonra tekrar düştü. Devletin imkânları doğrultusunda bizim için bir şeyler yapmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
“Eşten dosttan yardım alarak ayakta kalıyoruz”
Pandemi nedeniyle kazancının yüzde 70’ini kaybettiğini söyleyen giyim mağazası sahibi Perihan Göksu, “Kazandığım ödemelerime bile yetmiyor. Eşten dosttan yardım almaya çalışıyorum. Başka türlü ayakta kalmak mümkün değil” diyor. Göksu, devletin banka aracılığıyla verdiği geri ödemeli krediye başvurup 25 bin lira aldığını anlatıyor:
“Bir süre onunla idare ettik ama şimdi elde avuçta bir şey kalmadı. Dükkân ayda iki bin lira içeri girse 10 ayda 20 bin lira ediyor. Keşke devlet krediyi geri ödemeli değil de yardım amaçlı verseydi. Ayda iki bin lira kira, bin lira banka kredisi ve bin liraya yakında fatura ödüyorum. 4 bin lira hiç yoktan cebimden çıkıyor. Artık param olmadığından eleman da çalıştıramıyorum. Ayın en çok satış yaptığım 10 günü dükkân kapalı. 10 yıldır emek verdiğim işletmemi kapatmak zorunda kalmak istemiyorum, bir şekilde ayak durmaya çalışacağım.”
“Atölyemi ayakta tutabilmek için direneceğim”
Bir firmada model makineci olarak çalışırken, dört yıl önce KOSGEB’ten aldığı girişimcilik desteğiyle dikim atölyesi açan Şehriban Akbulut da korona döneminde ayakta durmaya çalışan Gazi Mahallesi esnaflarından biri.
“Burayı açtığımda ilk hedefim mahalledeki kadınları yanımda çalışmaya teşvik ederek geçimlerine katkı sağlamaktı” diyor, “Pandemi öncesinde işlerim çok güzeldi; iyi bir isim yapmıştım. Yurtiçi ve yurt dışındaki düğün salonlarına ve organizasyon firmalarına işler yapıyordum ancak pandemide işlerim durdu.
“Almanya, Fransa, Hollanda ve Bulgaristan gibi birçok ülkeye gönderdiğim ürünlerin ödemelerini henüz alamadım. Kiramı ve vergilerimi ödeyemeyecek duruma geldiğim zamanlar oldu. Acaba burayı kapatsam mı diye çok düşündüm. Organizasyon işleri durduğundan şimdi tanıdıkların yardımıyla tekstil işine yöneldim. Atölyemi ayakta tutabilmek için ufak ücretlerle dikim işi yapıyorum. Eğer atölyemi kapatırsam da eski mesleğime geri dönerim ama burayı ayakta tutabilmek için direneceğim.”
Hangi ülkelerde işletmeler için nasıl destekler veriliyor?
Koronavirüs salgınının işletmeler üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek amacıyla bazı ülkeler, ekonomi destek paketleri açıkladı. Kimi ülkelerde bugüne dek açıklanan destek paketleri ise şöyle:
* Almanya beş ve daha az çalışanı olan küçük işletmelere üç ay için, bir kereye mahsus 9 bin Euro destek sağlıyor. Personel sayısı 10’u bulan işletmelere ise aynı dönem için 15 bin Euro yardım veriliyor.
* İngiltere’de bir işletme karantina yüzünden kapalıysa, iki haftada bir 1.000 ile 1.500 sterlin destek alıyor.
* İtalya küçük, orta ve büyük işletmeler için 400 milyar Euro’luk kaynak sağlıyor. Bunun 200’ü iç piyasaya, 200’ü ise ihracata yönelik oluyor.
* Kanada hem vatandaşlara hem de işletmelere destek olmak adına 82 milyon dolarlık bir bütçe ayırıyor.
* ABD’de küçük işletmelere, işçi çıkarmamaları şartıyla toplamda 350 milyar dolarlık yardım ve kredi imkânı sağlanıyor.
Türkiye’deki yardımlar
Türkiye’de, 18 Mart’ta salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için 100 milyar liralık ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adlı paket açıklandı. Bu kapsamda bugüne kadar küçük işletmeler için açıklanan destekler özetle şunlar oldu:
• Kısa çalışma ödeneğiyle üretime ara veren işyerlerinde çalışanlara geçici gelir desteği,
• Kredi Garanti Fonu (KGF) limiti yükseltilerek teminat sorunu nedeniyle kredi alamayan işyerleri için banka kredilerine erişim,
• Krizden en çok etkilenen işverenlerin vergi yükümlülükleri, SGK primleri ve kredi borçlarının ertelenmesi,
• İş yeri kira olan işletmelere üç ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira destek,
• 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan işletmelere (kafe, lokanta ve restoran) ve cirosu 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelere 2 bin-40 bin lira arası olmak üzere, ciro kaybının yüzde 3’ü oranında destek ödemesi.
18 bin işletme kapandı
Covid-19 salgını başta küçük işletmeler olmak üzere binlerce işyerinin kepenk indirmesine neden oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) verilerine göre, 2020 martından aralık ayına kadar 18 bin 184 gerçek ticari işletme yani bir kişini kendi adına işlettiği işyeri kapandı. İşte bu verilere göre mart-aralık arasında kapanan gerçek ticari işletme sayıları:
– Mart 1445
– Nisan 1663
– Mayıs 1360
– Haziran 1580
– Temmuz 1844
– Ağustos 1211
– Eylül 1561
– Ekim 1745
– Kasım 1304
– Aralık 4471
– Toplam 18.184