“Esenyurt’ta betondan başka bir şey yok”

Yerel seçimlerin yapılmasına günler kala Esenyurt’tayım gözünüzü çevirdiniz her yerde parti bayrak, flama ve bayrakları ile doldurulmuş.

İlçede seçimin nabzını tutmak için mahallelerde ve ara sokaklarda dolaşıyorum. AKP’nin merkezlerde ve hakim tepelerde kavşaklarda dev afiş ve pankartların asılmadığı tek bir yer göremiyoruz. Üzerinde “Belediye işi gönül işi” cümlesinin olduğu ve belediye başkan adaylarının olduğu dev reklamlar. CHP’nin de pankartlarına denk geliyorum daha küçük ve belli başlı yerlerde var.

“Esenyurt Deniz’ine kavuşacak”

İlçede meydanında ve ana yollarda ağırlıklı olarak AKP Belediye Başkan Adayı Azmi Ekinci’nin pankartlarına denk geliyorum.

İlçe meydanında diğer partilerin de az da olsa pankart ve dövizlerini görüyorum.

CHP’nin adayı Kemal Deniz Bozkurt “Esenyurt’un Evladı, Esenyurt Deniz’ine Kavuşacak” yazılı pankartları gözüme çarpıyor.

Bir diğer taraftan Demokrat Parti Belediye Başkan Adayı Ali Atmaca’ya ait “Yeter Artık Söz Esenyurt’un” yazılı pankartını ve Saadet Partisi Belediye Başkan Adayı Hasan Kara da “dürüst olmak gerekirse…” diyor.

“İstanbul’un en kalabalık ilçesi”

Esenyurt, İstanbul’un en kalabalık ilçesi. 2017 yılında Küçükçekmece’yi geçerek birinciliğe oturmuştu. 2018 nüfusu 891 bin 12 kişi. İkinci sırada 770 bin 317 kişi ile Küçükçekmece geliyor.

Merkezde bulunanların çoğu Suriyeli sığınmacılar. İlçe merkezinde bazı ara sokaklarda Arapça tabelalarda gözüme çapıyor. Genel anlamda inşaat ve sanayi sektöründe çalışan kesimin olduğu ilçede, işsizlik gözle görülüyor.  Ara sokaklarda kıraathanelere bakıyorum çoğu dolu ve boş masa sayısı yok denecek kadar az.

İlçede HDP’ demokrasi güçlerini destekleyeceğiz açıklamasında bulunmuşken konuştuğumuz çoğu HDP’li yurttaş ve yöneticilerin CHP’nin adayı Kemal Deniz Bozkurt’u destekleyeceğiz diyor.

İlçede Kemal Deniz Bozkurt’un ismi dillerde dolaşıyor. Esnaf ve dernek ziyaretlerinde halktan çok olumlu tepkiler geldiği söyleniyor. HDP’nin de CHP adayını desteklemesi ile birlikte ilçede tahminler Bozkurt’un kazanmasından yana.

Dile getirilen sorunlar ortak: Betonlaşma, parkların yetersizliği, sosyal ve kültürel etkinliklerin azlığı, işsizlik ve yaygın uyuşturucu kullanımı…

2014 yılında toplam seçmen sayısı 411 bin 720’di. Kullanılan oy sayısı 363 bin 270, geçerli oy sayısı ise 344 bin 007 olmuştu. Katılım oranı yüzde 88,2’ydi. AKP oyların yüzde 47, CHP yüzde 34, HDP yüzde 10, MHP yüzde 5, Saadet Partisi ise yüzde 1 oy almış.

Seçilen başkanın istifası

Esenyurt’ta 2019 seçimleri için kritik bir konu da 2014’te seçilen Necmi Kadıoğlu’nun Aralık 2017’de istifa etmesi. Kadıoğlu’nun istifa nedeni resmi açıklamaya göre sağlık sorunları. Ancak bu istifanın ardından gerçek nedenin bu olmadığına dair sayısız iddia ortaya atılmıştı. Kadıoğlu’nun yerine Ali Murat Alatepe belediye başkan görevini sürdürüyor. AKP’li belediyenin özellikle İmar ve Yapı Kontrol biriminde birçok yolsuzluğun yapıldığı iddia ediliyor.

AKP İstanbul’da nüfus olarak en kalabalık olan ve en fazla ödeneği alan belediye olan Esenyurt’u kaybetmemek istemediği açık. 5 Martta Esenyurt’a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yüzden ilçeye seçimden önce tekrar gelmesi bekleniyor.

Yerel yönetimlerden ilçe halkının beklentisi ve mevcut yönetim ile ilgili halktan özellikle kadın ve geçlerden görüş almak için ilçe meydanından başlıyorum.

“Zaten görüşümüz belli”

Yanına yaklaştığım bir gurup genç ile konuşmaya çalışırken çekindiklerini fark ediyorum. Gazeteci olduğumu ve haber yapmak istediğimi belirttiğimde ise tedirginlikleri artıyor. İçlerinden biri “Zaten bizim görüşümüz belli, konuşmamıza gerek yok. Konuştuğumuzda ne olacak ki? Değişen bir şey olmayacak. Konuşamayız konuşursak ne olacağını biliyorsun” diyor.

Gençler uzaklaşırken karşıdan gelen bir kadınla konuşamaya çalışırken benzer tepkiyle karşılaşıyorum.

Meydanda açık alanda konuşmaktan çekiniyorlar anlaşılan.

“Belediyenin gençlere önem vermesi lazım”

Bir lokantaya giriyorum. Çalışanlarla biraz konuşma fırsatım oluyor. Lokantada babasına yardım eden 16 yaşındaki Kader’le sohbet ediyorum. Kader 9. Sınıf öğrencisi.

Nasıl bir yerel yönetim istersin diye soruyorum. Belediyenin eğitimde fırsat eşitliği sunması gerektiğini söylüyor Kader:

“Mevcut belediye bana burs vermiyor, ben bir öğrenci olarak burs almak, tiyatroya, sinemaya, spora ücretsiz gitmek isterdim. Bu burada yok; sadece bir gençlik merkezi var çok kalabalık oluyor. Bir de oraya birkaç defa gittim hiçbir verim alamadım. Kültür merkezi var, etüt salonu var ama bulunduğum yere çok uzak. Belediyenin biz gençlere önem vermesi lazım. Bize imkan sunması lazım. Şimdi öyle bir durum göremiyorum.”

“İşsizlik büyük sorun”

Kapalı alanlarda iletişim daha rahat. Bu kez bir kitap kafeye giriyorum.

Orada karşılaştığım Ersin o sırada kitap kafede vakit geçiriyor. Nedeni açık, bir süredir işsiz. Üç yıldır Esenyurt’ta ikamet ettiğini söylüyor. Esenyurt’la ilgili yaşadığı en önemli sorunlar işsizlik ve uyuşturucu bağımlılığı:

“Bazen yolda yürürken denk geliyorum, uyuşturucu bağımlısı gençler burada çok fazla. Esenyurt’un büyük sorunu da işsizlik. Meydana giderseniz zaten kendilerini belli ediyorlar. Eğitim, kültür, sanat faaliyetleri çok az. Buradaki arkadaşlarla birlikte bizler bir şeyler yapmak istediğimizde bize engel olmaya çalışıyorlar.”

Esenyurtta yeşil alanın yetersiz olduğunu dile getiren Ersin, “Bazen nefes almakta zorlanıyor insan buranın havası da çok kirli” diyor.

Yerel yönetimlerden beklentisini şöyle ifade ediyor: “Gençlere ilgi alanlarına yönlendirmesi için destek olunmalı. Sürekli sportif faaliyetler ve kültür-sanat etkinlikleri oluşturması gerekiyor. İstihdam alanı oluşturmak için belediye eliyle işletmeler de açılabilir. Uyuşturucu bağımlılığının önüne geçmek için metruk bina bırakılmamalı, iş imkanı sunup ve rehabilitasyon merkezlerinde tedavi edilmeli.”

“Güvenli ve yaşanılabilir bir Esenyurt istiyorum”

Bir sonraki durağımız bir emlak dükkanı Esenyurtun betonlaşmış olmasını nasıl değerlendiriyorlar ve seçime ilişkin görüşlerini soruyorum. Emlak işinde çalışan Seyhan Kocaali, 20 yıldır yaşadığı Esenyurt’ta betondan başka bir şeyin olmadığını söylüyor.

Kacaali, bu seçimde artık Esenyurt’ta değişimin olması gerektiğine inanıyor. Son dönemlerde yerel yönetimlerin partileri ve bir kadın olarak yerel yönetimden beklentilerini şöyle sıralıyor:

“Esenyurt’ta bildim bileli düzen aynı, park bahçe ve yeşil alan yetersizliği, hava kirliliği zaten var. Ulaşımda çok ciddi sıkıntılar var trafik var ve toplu taşıma araçlarının nüfus yoğunluğundan, doluluktan dolayı kullanamıyoruz. Özellikle kadınlar Esenyurt’ta toplu taşıma araçlarını kullanırken ciddi sıkıntılar yaşıyor. Kültür sanat ve kadın evleri olması gerekiyor.

“Ben bir kadın alarak Esenyurt’ta rahat bir şekilde parkta veya yeşil alanların olduğu yerlerde ailem ile oturamıyorum. Çünkü Esenyurt’ta parklar uyuşturucu bağımlısı kişiler oluyor. Belediyeler bunun önüne geçmeli. Güvenli yeşil alanlar oluşturmalı bizler için. Mevcut durumda kadın evi yok. Ben bir birey olarak, bir kadın olarak, belediyeden kadınların toplanıp etkinlikler yapabileceği alanlar yaratması istiyorum. Belediyeden güvenli ve yaşanılabilir bir Esenyurt istiyorum.”