“Ankara Kalesi’ndeki çatlaklar büyüyor, önlem alınmalı”
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, geçtiğimiz günlerde tarihi Ankara Kalesi’nin surlarındaki çatlakların büyüdüğünü ve yenilerinin eklendiğini açıklamıştı. Mimarlar Odası’nın açıklaması üzerine Ankara Büyükşehir Belediyesi de 19 Ağustos 2022’de bir açıklama yayımladı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, 2863 sayılı kanunun 10’uncu maddesine göre yetki Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olduğu, Ankara Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca restorasyon uygulaması başlayıncaya kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “vatandaşların can ve mal güvenliğine ilişkin tedbir alması” kararı alındığını duyurdu.
Konuya ilişkin Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bianet’e açıklamalarda bulundu.
“Restorasyona acilen başlanmalı”
Kalede bulunan çatlakların yeni olmadığını, uzun süredir var olduğunu belirten Candan, özellikle Melih Gökçek döneminde sur diplerinde yapılan kazılar ve çalışmalar nedeniyle kalenin surlarında çatlakların meydana geldiğini ifade etti. Candan, “O dönemden de gelen çatlaklara yenileri eklenmiş ve derinleşmiş durumda. Acilen bu duruma müdahale edilmeli ve restorasyon çalışmalarına başlanmalı” dedi.
Görevi ihmalden suç duyurusu
Kale’de bulunan çatlaklara ilişkin yaptıkları açıklamanın ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, yetkilerin kendilerinde olmadığına dair açıklama yaptığını aktaran Candan, buna karşılık Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ise Kale’nin 2005 tarihli Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanlarından biri ilan edildiği için Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olduğunu iddia ettiğini belirtti.
Candan şunları söyledi:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bu durumu çözmesi gerekiyor. Biz bu açıklamayı yaparak bu iki kurumu uyardık, göreve çağırdık. Durumu yakından takip ediyoruz. Bu durumu dikkate almadıkları takdirde haklarında suç duyurusunda bulunacağız. Çünkü 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre korunması gereken bir kültür değerinin korunmaması, restore edilmemiş olması görevi ihmal suçudur. Şimdiki çağrımız bir nevi görevlerini hatırlatmak.”
Tahribatın gerekçesi: Protokol işleri
Candan, Mimarlar Odası’nın bir nevi denetim mekanizması gibi çalıştığına dikkat çekerek, “Surların önüne üzerinde ‘Dikkat surlara yaklaşmak can güvenliği açısından tehlikeli ve yasaktır’ yazılı tabela yerleştirildi. Bu şekilde önlem alınamaz. İki kurum arasındaki protokol işleri orada bulunan tahribatın gerekçesi olamaz. Sonuç olarak Ankara’nın bir tane kalesi var ve Kale’nin bir taşının bile düşmemesi gerekli” ifadelerini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı açıklamada şu ifadele yer verilmişti:
“Ankara Kalesi surlarında oluşan çatlağa ilişkin olarak sosyal medyada kurumumuzu hedef alan bazı paylaşımlar yapılmaktadır. Konu hakkında;
1. 2863 sayılı kanunun 10. maddesine göre yetki Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. Bakanlık tarafından sur duvarlarının rölöve, restitüsyon ve inşaat projeleri hazırlanmış olup bu proje Koruma Kurulu’nca onaylanmıştır.
2. Ankara Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu, restorasyon uygulaması başlayıncaya kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “vatandaşların can ve mal güvenliğine ilişkin tedbir alması” kararı almıştır. Ankara Büyükşehir Belediyesi bu karara istinaden ANFA Güvenlik görevlileri ve diğer önlemler ile güvenlik tedbirlerini uygulamaktadır.
3. Belediyemiz ayrıca Bakanlık tarafından uygun görüldüğü takdirde ve Belediye Meclisi’mizde karar almak suretiyle, bir protokol çerçevesinde restorasyon çalışmalarına her türlü desteği vermeye hazır olduğunu resmi yazıyla bildirmiştir.”
Belediye’nin yetkili mercii olarak işaret ettiği Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ismini vermek istemeyen bir çalışan, bu konuya dair Belediye ile görüşmelerin sürdüğünü, ancak kendisinin herhangi bir açıklama yapamayacağını belirtiyor. Bakanlık’tan da konuya dair henüz resmi bir açıklama gelmiş değil.
Ankara Kalesi’nin tarihçesi
Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Ankara Kalesi’nin tarihi M.Ö 5’inci yüzyıla kadar dayanıyor. Roma, Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti’ne tanıklık eden kale, çeşitli dönemlerde onarımdan geçmiştir. İç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşan kalenin iç surları, 7’inci yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edildi. Bizans döneminde İmparator II. Justinianos MS 668’de dış kaleyi yaptırmış, İmparator III. Leon da 740’ta kale duvarlarını onarmış ve iç kale surlarını yükseltmiştir. Kale 1073 yılında Selçuklu Hanedanının eline geçmiş ancak 1101 yılında Haçlılarca ele geçirilmiştir. 1227 yılında tekrar Selçuklu Hanedanının hakimiyetine girmiştir. Bunun üzerine I. Alâeddin Keykubad kaleyi yeniden onartmış, 1249’da ise II. İzzeddin Keykavus kaleye yeni eklemeler yapmıştır. Osmanlı döneminde ise 1832’de Kavalalı İbrahim Paşa tarafından onarımdan geçirilmiş, kalenin dış duvarları genişletilmiştir.
20’den fazla kulesi olan Kale, Ankara taşından ve toplama taştan inşa edilmiştir. Yerden yüksekliği yaklaşık olarak 110 metredir. Tepenin en yüksek bölümünü kaplamakta olan iç kale ve de çevresini kuşatan bir dış kaleden oluşmaktadır. Dış kale en eski Ankara şehrini çevirmektedir.
Ankara Kalesi günümüzde dışarıdan görümüne göre oldukça büyük olan bir kaledir ve her yıl pek çok çeşitli festivallere ev sahipliği yapmaktadır. 1640 yılında Ankara’ ya gelen Evliya Çelebi de ünlü Ankara Kalesinden bahsetmiştir. “Ankara’nın yüksek bir dağın tepesine dört kat beyaz taştan yapılmış sağlam bir kalesi vardır. Kale iç içe üç kat surlarla çevrilidir. İç kalenin çevresi kayalıktır. Bu yalçın kayalardan kaleye tırmanmak çok zordur. İç kalede topları çeşitli silahlar, cephane ve 600 ev bulunur. İç Kale aşağılarda ikinci sıra surlarla çevrilidir. Dağın eteklerinde ise üçüncü sıra dış surlar yer alır. Bu dış surlarla tüm kent güvenlik altına alınmıştır.”
Bugün kale içinde Osmanlı Ankara’sından kalan çok sayıda ev bulunmaktadır. Bunların bazıları onarılarak lokanta, dükkan olarak kullanılıyor.