RTÜK’ün sansür karnesi: En çok “iktidarı eleştirenler” cezalandırıldı
Susma Platformu, Ocak-Aralık 2021 döneminde Türkiye’de yaşanan sansür ve otosansür vakalarını gösteren raporunu yayımladı. Raporda gazetecilik, televizyon ve internet yayımcılığı, sinema, yayımcılık, müzik ve tiyatro alanlarında yaşanan sansür ve otosansür vakaları tek tek paylaşılarak geçtiğimiz yıl nasıl bir sansür ve otosansürle karşı karşıya kaldığımız detaylı bir şekilde gözler önüne serildi.
5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”la özellikle alternatif medyadadaki yayımcılara yoğun bir sansür uygulanırken Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da televizyon ve internet yayımcılığı yapan platformları boş geçmedi.
98 sansür vakası
İktidarın, televizyon kanalları ile internet yayımcılığı yapan dijital platformlara RTÜK üzerinden uyguladığı sansür ile siyasi-finansal yaptırımlar 2021’de de devam etti.
RTÜK, geçtiğimiz yıl yaptırım konusunda özellikle muhalefetin sesine de yer veren televizyon kanalları ile dijital yayımcılar karşısında oldukça cömert davrandı. Öyle ki televizyon ve internet yayımcılığı alanında geçtiğimiz yıl toplam 98 sansür vakası yaşandı ve bu vakaların 46’sında RTÜK’ün adı geçti.
En çok ceza Halk TV, Fox ve KRT’ye
Rapora göre RTÜK, bu 46 vakanın 32’sinde yayımcılara yaptırım uygularken en çok yaptırım uyguladığı yayımcılar ise muhalefetin sesine yer verip iktidar ve iktidar çevresiyle ilgili usulsüzlükleri haberleştiren ve onları eleştirenler oldu. RTÜK’ten en çok ceza yiyen yayımcı Halk TV olurken onu Fox ve Tele 1 televizyonları takip etti. İktidara yakın yayımcılar ise eleştirel yayımcıların ceza almasına neden olan ihlalleri yapmalarına rağmen ya hiç ceza almadı ya da az sayıda ve en alt sınırdan cezalandırıldı.
Gerekçeler
RTÜK’ün iktidarı eleştiren yayımcılara verdiği cezaların gerekçesi ise ideolojik temellere dayandırılıp iktidarın hassasiyetleri dikkate alınarak oluşturulmuş olması itibarıyla her zaman tartışılan, özgürlüğü kısıtlayıcı durumlardan oluştu.
Bunlar arasında “TÜGVA’nın küçük düşürülmesi ve aşağılanması”, “Türk aile yapısına aykırılık”, “Yangın bölgelerinden yayın yapmak”, “Cumhurbaşkanının sözlerinin eleştirilmesi”, “Toplumun dini hassasiyetlerine aykırılık”, “Cumhurbaşkanı ve Devlet Bahçeli’ye yönelik eleştirilerin sınırları aşması”, “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eleştirilmesi” gibi gerekçeler yer aldı.
Yaptırımlar: Para cezası, kaldırma, haber alanına almama…
Raporda RTÜK’ün yaptırımlarına da yer verilirken bunların çoğu para cezası şeklinde gerçekleşti. Kaldırma ve program durdurmaların yanı sıra gazetecileri haber alanına almama ve RTÜK’ün kendi yaptığı yönetim kurulu toplantısına bir üyesini almaması gibi “usule uygun olmayan” yaptırımlar da uygulandı.
Ceza olarak “içeriğin kaldırılması” da uygulandı ve Netflix’te yayımlanan “Ortaya Karışık İlişkiler” filminin, “eşcinselliğin, ensest ilişkilerin ve çiftler arası eş değiştirmenin yoğun olarak işlenmesi” ve bunun “toplumun manevi değerlerine ve genel ahlaka aykırı olması” gerekçesiyle kaldırılmasına karar verildi. Ayrıca platforma para cezası da uygulandı.
Kaldırma cezası verilen bir diğer yayım da Exxen’de yayımlanan “Konuşanlar” programının 44. bölümü oldu. İlgili bölüm hakkında “toplumun millî-manevi değerlerine ve genel ahlâkına aykırı olduğu” gerekçesiyle kaldırma kararı verildi. Platforma para cezası da uygulandı.
Program durduma cezası ise yine RTÜK’ün bol bol ceza kestiği Halk TV’ye verildi. Eski CHP milletvekili ve müzisyen Hilmi Yarayıcı’nın, salgın döneminde müzisyenlere destek için özel yayımlanan “Serhan Asker’le Görkemli Hatıralar” programında “Cemo” isimli şarkıyı seslendirmesini “terör örgütü propagandası” olarak değerlendiren RTÜK, kanala program durdurma ve para cezası verdi.
Rapora göre 2021’de muhabirlerin habere alınmaması gibi “enteresan” sansür vakaları da gerçekleşti. Yaz aylarında gerçekleşen orman yangınları esnasında RTÜK’ün televizyon yöneticilerine özel hat üzerinden yaptığı “yanan bölgeleri ekranda göstermeyin” uyarısının ardından, 5 Ağustos’ta Muğla’nın Milas ilçesinde bakanlar tarafından yapılacak basın açıklaması öncesi FOX TV, Halk TV ve Reuters muhabirlerine akreditasyon uygulaması yapıldı ve bu muhabirler bölgeye alınmadı.
RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyelerinden İlhan Taşcı da Üst Kurul Başkanı Ebubekir Şahin’in teklifi sonrası AKP’li ve MHP’li kurul üyelerinin oylarıyla yangın yayımlarına dair yapılacak RTÜK toplantısına alınmadı.
Prof. Dr. İrvan: RTÜK, gerekçe üretmekte sıkıntı yaşamıyor
RTÜK’ün sansür kararlarını değerlendiren Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Son yıllarda RTÜK’ün kanallara verdiği cezalara bakıldığında, RTÜK’ün adeta muhalif ve eleştirel kanalları susturma amaçlı cezalar verdiği açık biçimde görülüyor” dedi.
RTÜK üyesi İlhan Taşcı’nın da 20 Ocak 2022’de bu verilere paralel bir tablo paylaştığını belirten İrvan, “O tabloda da eleştirel yayımcılar cezalandırılırken iktidar medyasının hiç ceza almadığı görülüyordu. Böylesi bir tablonun adil ya da objektif olduğunu kimse savunamaz. RTÜK, karar alma süreçlerinde üye yapısından kaynaklı gücünü eleştirel kanallar üzerinde rahatça kullanıyor” diye konuştu.
RTÜK’ün ceza gerekçelerini de değerlendiren İrvan, kurulun eleştirel kanallara ceza verirken gerekçe üretmekte sıkıntı yaşamadığını söyledi ve ekledi: “Cezalara temel oluşturan 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinde yer alan Yayın Hizmeti İlkeleri, içerdiği muğlaklıklar nedeniyle RTÜK Yönetim Kurulu’na dilediği kanala kolayca ceza verme imkânı sunuyor.”
RTÜK’ün, son birkaç yıldır aldığı kararlarla iktidar medyasını koruduğunun bariz olduğunu söyleyen İrvan, “RTÜK’ün, tarihinin hiçbir döneminde bu son dönemdeki kadar partizan kararlar verdiğini hatırlamıyorum” ifadelerini kullandı.